Faiz indirimi Zamanı mı?

Faiz indirimi Zamanı mı?

Faizin yönüne doÄŸru karar verebilmek için ilk önce enflasyon seviyesinin doÄŸruluÄŸuna güvenebilmek gerekir. Alaattin AktaÅŸ tarafından yapılan çalışma göstermiÅŸtir ki; sepet içindeki güncel madde fiyatlarının gerçek piyasa ile uyumu yoktur. Sayın AktaÅŸ en son Temmuz 2024 fiyatlarını açıklamıştır. Bunu yaparken TÜÄ°K’in son açıkladığı Nisan 2022 fiyatlarından “endeks yürütme” metoduyla yola çıkarak neticeye ulaÅŸmıştır. Yani Nisan 2022 fiyatı doÄŸruysa (resmi açıklama), Temmuz 2024 fiyatının yanlış olma ihtimali yoktur. Orada gördüÄŸüm 116 liralık zeytinyağı fiyatı, sahtesi için bile geçerli olamaz. Zira hileli olduÄŸu hemen açığa çıkacağı için etikete yansıma ihtimali oldukça zayıftır. Kaldı ki yaÄŸlık zeytinin geçen yılki kg fiyatı 45 TL’dir (Marmarabirlik) ve ortalama 5 kg zeytinden 1 litre zeytinyağı çıktığına göre sadece zeytin maliyeti 225 liradır. Daha bu rakama iÅŸçilik, ambalaj, nakliye, üretici ve perakendeci kârları ilave olacaktır. Yani olması gereken asgari fiyat, TÜÄ°K sepetindeki fiyatı 3’e katlar. DiÄŸer fiyatları incelemeye gerek kaldığını zannetmiyorum ama orada gördüÄŸüm 199 bin liralık özel üniversite fiyatının da nasıl bir ortalama fiyat olduÄŸunu anlayamadım. Zira 500 bin lirayı, hatta 1 milyon lirayı geçen fiyatların olduÄŸunu biliyoruz.

Bu giriÅŸ bölümüne neden bu kadar geniÅŸ yer verdiÄŸim anlaşılmıştır herhalde. Zira en önemli veri olarak hangi resmi enflasyonu dikkate almak zorunda olduÄŸumuzun iyi anlaşılabilmesi ÅŸarttır. Bu durumda bile reel faiz hâlâ eksidir. Acaba neden faiz yüzde 50, resmi enflasyon yüzde 62 iken kimsenin aklından faizi düÅŸürmek yerine artırmak geçmez mesela?

Söyleyeyim…

  • Carry trade uygulamasının müÅŸterileri sıfıra yakın maliyetle kendi ülkelerinden doları alıp, TL’ye çevirdikten sonra yüzde 50’nin üzerinde faizi cebe koyuyorlar ya, yüzde 45’e bile kolayca razı olabilecekleri düÅŸünülüyor. Çünkü dünyada baÅŸka bir yerde dövize bu kadar yüksek faiz verilmiyor.
  • Bütün hesaplar MB’nın yüzde 38’lik yıl sonu enflasyon tahminine göre yapıldığından (beklenen enflasyon) reel faize ulaşılacağı gösterilmek isteniyor.
  • Peki faiz düÅŸerse kur yerinde kalır mı? Bu yatırımcılar faizden kazandıklarından daha fazlasını kur farkına ödeyeceklerini gördükleri an kaçmazlar mı? Yeni sıcak paracılar gelmeye devam ederler mi?
  • Yerli tasarruf sahibi faiz indirimi ile birlikte altına ve dövize kaçmaz mı?

Faiz indirimi konusunda görüÅŸ birliÄŸi olmamasının sebebi çok açıktır; herkes olaya kendi cephesinden veya vekaleten üstlendiÄŸi görevin penceresinden bakıyor. Oysa öncelik enflasyonu düÅŸürecek tedbirler olması gerekmez mi?

Geçenlerde tecrübeli bir iktisatçıdan duyduklarıma inanamadım. Kendisi diyor ki; “Enflasyon yükseliyorsa faiz yükselmeli, düÅŸüyorsa düÅŸürülmelidir.” Yani baz etkili düÅŸüÅŸe dayanarak bu kadar çabuk indirim bekliyor…

Tamam da bizim şartlarımız şu anda buna izin veriyor mu?

Sanki politika faizi, eksi reel faizi sıfırlayacak düzeye çıkmış gibi daha sonraki iniÅŸ aÅŸaması planlanıyor. Ve % -20 reel faizin % -12’ye gelmesi yeterli görülüyor. Ya da MB’nın yıl sonu beklenen enflasyon tahmini (%38) inandırıcı bulunuyor. Elbette buna katılmam mümkün deÄŸildir. Zira eÄŸer enflasyon ile faizin bir yerde buluÅŸması gerekiyorsa ilk adımı enflasyonun atması gerekir. Dolayısıyla en azından yıl sonuna kadar politika faizi sabit kalmalıdır. Sonrasında da duruma göre karar verilmelidir.

Tersi durumda; faiz indiriminin sadece seslendirilmesi bile Türk kağıtlarına olan yabancı ilgisini azaltır. Kısaca sıcak parayı ellerimizle uÄŸurlarız.

MB faizi düÅŸürürse, ülkeden hızlı bir döviz çıkışı olur, misafir döviz evine dönünce de MB rezervleri düÅŸüÅŸe geçer. Eksilen rezervler için MB döviz toplamaya baÅŸlarsa döviz kuru yükseliÅŸe geçer ve enflasyonu da yukarı yönlü hareketlendirir. Bu durum ihracatçının gönlünü hoÅŸ etse de bunun da sonucu enflasyon artışıdır. Peki hani enflasyon düÅŸüyordu?

Bizim ülkemizde her türlü tahmin (ciro, kâr, faiz, kur, enflasyon) biraz sallama usulde yapıldığı için yaÅŸamadan görmek veya emin olmak kolay olamıyor.

Sonuç olarak; henüz bugünden faiz indirimini gerektirecek ne Eylül ayına ne de yıl sonuna dönük en küçük bir iÅŸaret yoktur. Birkaç aylık baz etkisine dayanan geçici düÅŸüÅŸe bakarak yapılacak faiz indirimi risklidir. EÄŸer MB’nın yıl sonu enflasyon tahmini olan yüzde 38’e formülde beklenen enflasyon olarak yer verilirse elbette 500 baz puan indirime yer vardır. Ancak o zaman da ÅŸu soru cevabını bulmalıdır; MB’nın ÅŸimdiye kadar hangi tahmini tutmuÅŸtur?

Benim yıl sonu enflasyon tahminim; 5 ay önce belirttiÄŸim ÅŸekilde yüzde 55 iken, bu önemli kurumun bizim gördüÄŸümüzü görememesi mümkün deÄŸildir.

Peki neden tahminini deÄŸiÅŸtirmiyor?

  • O durumda faizi indirmeyi unutması gerekiyor da onun için…
  • Bu durum reel sektörün talebini ve durgunluÄŸu önleyecek hamleyi erteletir de onun için…
  • Zaten fazla olan faiz yükü biraz daha artar da onun için…

Peki tutması zor olan enflasyon hedefine raÄŸmen faiz düÅŸürülebilir mi?

Elbette düÅŸürülebilir. O zaman da yukarda söylediÄŸim gibi ÅŸartlar oluÅŸmadan yapılacak erken faiz indirimi kuru zıplatır, enflasyonu çoÅŸturur.

Bu vesileyle herkesin bildiÄŸi bir “aÄŸa-maraba” fıkrası geldi aklıma…

BaÅŸladığımız yere dönecek idiysek; “O zaman biz bu b… neden yedik aÄŸam?”

Yani hastalık iyileÅŸmeden ilacı kesmeye kalkarsanız sıkıntılı durum daha da ağırlaÅŸarak tekrarlayabilir. Nitekim bunun için stagflasyon ÅŸartları oluÅŸmuÅŸtur. Durgunluk ile birlikte yaÅŸanacak enflasyon çıkmaz sokaktır. Bu bakımdan boÅŸ yere “ekonomi düzeliyor” demek için daha çok erkendir. Bu acelenin iktisadi gerçekliÄŸe uymadığı da ortadadır.

 

Ercüment Tunçalp

Yazarımızın bu yazısı Retail Türkiye Dergisi’nde 13 AÄŸustos 2024 tarihinde yayınlanmıştır.


PaylaÅŸ

WhatsApp İletişim Hattı