YouTube artık hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Merak edilen bir konu hakkında bir yazı okumaktansa, YouTube’da bir video izlemek tercih ediliyor, çünkü görsel ve iÅŸitsel bilgi aktarımı ile daha hızlı öÄŸrenilebiliyor. Televizyon kanallarında kendilerine hitap eden bir içerik bulamakta zorlanan gençler ve genç yetiÅŸkinler, YouTube videoları arasında kaybolmuÅŸ bir ÅŸekilde akÅŸamları vakitlerini geçirir hale gelmiÅŸ durumdalar. GeniÅŸ bant internet eriÅŸimi imkanlarının mobilde ve kablosuz aÄŸlarda artması; YouTube kullanımının bilgisayarlardan, telefon ve tablet gibi mobil cihazlara doÄŸru kaymasını saÄŸladı. YouTube’un mobil cihazlarda kullanımının yayınlaÅŸması ise, yeni bir kullanıcı kitlesi oluÅŸmasının yolunu açtı: Çocuklar.
Çocukların YouTube kullanımı konusuna girmeden önce, YouTube’un 2005 yılında kurulmasından bu yana, geçirdiÄŸi birtakım deÄŸiÅŸikliklerden söz etmek istiyorum. Google tarafından 2006 yılında satın alındıktan sonra 2007 yılında kullanıcıları ile reklam geliri paylaşımı programını baÅŸlattı. 2012 yılında, arama sonuçlarının sıralama (tavsiye) algoritmasında deÄŸiÅŸikliÄŸe gittiÄŸini duyuran YouTube, bundan sonra videoların izlenme sürelerinin arama sonuçlarına doÄŸrudan etki edeceÄŸini duyurdu. 2015 yılının Åžubat ayında YouTube, çocuklara yönelik içeriklerin saÄŸlanmasının vaat edildiÄŸi “YouTube Kids” uygulamasını yayınladı ve bundan bir ay sonra da, ilk video izlendikten sonra tavsiye algoritmasının sıraladığı videoların otomatik olarak ardısıra oynatılmasını saÄŸlayan otomatik oynatma (Auto play) özelliÄŸini web sitesi platformuna eklendi. Kullanıcının platformda daha çok vakit geçirmesi için getirilen bu özellik, daha sonra 2016 yılının Mayıs ayında YouTube’un mobil uygulama platformuna da getirildi. Video içerik üreticisi kanallar, daha çok reklam geliri kazanabilmek için algoritmanın açıklarını araÅŸtırmaya baÅŸladılar. Yapılan bir araÅŸtırmaya göre video ilk yayınlandığındaki ilk 48 saat içerisindeki abonelerinde ulaÅŸma oranı belirli bir eÅŸiÄŸi aÅŸarsa, videonun ömür boyu izlenme oranında bir sıçrama oluyordu. Uzun süreli videolar, kısa süreli videolara nazaran daha çok tavsiye edilme oranları daha yüksek olmaktaydı. 2016’nın Eylül ayına kadar kapalı bir kutu olan YouTube’un tavsiye algoritması, bir konferansta Google çalışanları tarafından bir makale olarak sunuldu.
Makalede, YouTube’un Makine ÖÄŸrenmesi (Machine Learning) için Derin Yapay Sinir AÄŸlarını (Deep Neural Networks) nasıl kullandığı açıklanmaktaydı. Buna göre, tavsiye sistemi mimarisi, iki aÅŸamalı yapay sinir ağı filtresinden oluÅŸuyor: Aday Üretimi ve Sıralama. Kullanıcıdan alınan üç parametre: İzleme GeçmiÅŸi, Arama GeçmiÅŸi ve YaÅŸ, Cinsiyet Ülke gibi bilgilerin toplandığı Demografik Parametreler, Aday Üretimi ve Sıralama filtrelerini (sinir aÄŸlarını) besliyor. Bunun yanısıra videonun “tazeliÄŸi” (Freshness) , “Tıklanma Oranı” (Click Through Rate) ve Kullanıcı EtkileÅŸimi (BeÄŸenme, Yorum Yazma, Abone Olma) gibi bilgiler, yalnız sıralama filtresini besliyor. Algoritma, tavsiye sisteminden çıkan sonuçları sürekli A/B karşılaÅŸtırma testleri yapıp, yapay sinir ağına geri besleyerek kullanıcı izleme süresini , yani kullanıcının YouTube’da geçirdiÄŸi süreyi arttırmayı hedefliyor.

YouTube’un 2012’den beri geliÅŸtirdiÄŸi ve 2016’da kamuoyuna duyurduÄŸu bu algoritmanın karar kriterlerini fark eden “bazı” içerik üreticileri, videolarının izlenme oranlarını arttırmak ve tavsiye algoritmasında basamakları atlamak için sözü edilen ilk 48 saat içinde olabildiÄŸince izlenme alma ve videoları uzatma gibi yollara baÅŸvurmaya baÅŸladılar. Günün sonunda burası bir gelir kapısıydı ve algoritmanın açıkları kullanıldığında yüksek miktarda paralar kazanılabiliyordu. Ancak para kazanabilmek için bu içerikleri birilerine izletmek gerekiyordu ve yetiÅŸkinler, modern hayatın çalışma koÅŸulları nedeniyle para kazanmak için her zaman en uygun aday olmayabiliyorlardı. Bu sebeple “bazı” içerik üreticileri hedeflerini yeni bir kitleye yöneltmeye baÅŸladılar: “Okul Öncesi ÇaÄŸdaki Çocuklar”.
YouTube’un telefon ve tabletlerle eriÅŸilebilir hale gelmesi okul öncesi çağında çocuk yetiÅŸtiren anne ve babalar için bir devrim niteliÄŸindeydi. Okul öncesi çağındaki çocuÄŸunun eline telefon verip YouTube’da video izletebilmek ebeveynler için bir can simiti haline gemiÅŸti. Televizyon gibi bir program süresi sınırı yoktu. İçerik alabildiÄŸine çoktu ve otomatik oynatma (autoplay) özelliÄŸi sayesinde sözü edilen tavsiye algoritması, sıradaki videoları sıraya diziyor ve çocuklara saatlerce video izletilebiliyordu. Bunun yanısıra 3G ve 4G sayesinde mekan sınırı da ortadan kalkmıştı. Çocukları ile evden dışarı çıkan ebeveynlerin imdadına telefonları yetiÅŸiyordu. YouTube, birdenbire otomatik bir bakıcı iÅŸlevi kazanmıştı. Bu durum, 2008’de baÅŸlayan 30 aylık YouTube yasağını saymazsak Türkiye için de aynen geçerliydi.
YouTube’un sıralama algoritmasının karar kriterlerini çözen içerik üreticisi kanallar, anne ve babaların imdadına yetiÅŸerek okul öncesi çocuklara yönelik içerikler üretmeye baÅŸladılar. Renkli içerikler, animasyonlar, anaokulu ÅŸarkıları, oyuncak açma videoları, sürpriz yumurta açma videoları. Kanalların ve içeriklerin ardı arkası kesilmiyordu. YouTube’da saatler geçiren çocuklar, yetiÅŸkinlere göre “izleme süresi” parametresi daha yüksek bir kitle haline geldiler. Çocuklara yönelik videoların süreleri de tavsiye algoritmasında yukarı çıkmak için artmaya baÅŸladı. Söz konusu algoritmaya göre çocukların videolar ile etkileÅŸimleri, video aramaktan ziyade “tıklanma oranı” ile oluyordu. Dolayısıyla video baÅŸlıkları ve thumbnail görselleri videonun seçilmesinde önemli bir etken haline geldi. Anne ve Babalar mutlu. Çocuklara izletilen videolardan reklam geliri kazanan içerik üreticisi kanallar mutlu.
Ortaya çıkan tablo ile ilgili bazı çıkarımlarda bulunalım. YouTube’a bir video yüklendiÄŸinde, içeriÄŸini gözden geçirecek herhangi bir insan emeÄŸi sürecinden geçmiyorlar. Video yükleme trafiÄŸi göz önünde bulundurulduÄŸunda YouTube’un bununla baÅŸ edebilecek insan kaynakları yok. Anne ve Babalar YouTube’a yüklenen videoların içeriklerine ve otomatik oynatma (autoplay) listesini üreten tavsiye algoritmasına güvenleri tam ki, çocuklarını telefonlarla baÅŸ baÅŸa bırakabiliyorlar. Tavsiye Algoritması, adı üstünde bir algoritma. SaÄŸ duyu gibi insani özeliklere sahip deÄŸil. ÖÄŸrenme paterni, algoritmadan ötürü öngörülmeyen bir ÅŸekilde öÄŸrenebileceÄŸi, göz önünde bulundurulmalı. YouTube bünyesindeki okul öncesi içerik üreticilerinin büyük bir kısmının temel motivasyonu, bu platform üzerinden olabilecek en yüksek bir ÅŸekilde para kazanmak. Bu içerik üreticilerin tamamının, çocukların pedagojik geliÅŸimi ile yakından ilgilendiÄŸini düÅŸünmek oldukça iyimser bir düÅŸünce olur. Çocuklar yasakları delmeyi severler. Onlara uygun olmayan ÅŸeyleri görme eÄŸilimindedirler. Çocukların bu eÄŸilimleri tavsiye algoritmasının öÄŸrenme paternini ve içerik üreticilerinin içerik seçimlerini etkileyebilir, tetikleyebilir.
Beni bu konuları araÅŸtırmaya iten sürecin tetikleyicisi, Yörekok adlı bir YouTube kanalında çok yüzeysel olarak deÄŸinilen Örümcek Adam ve Elsa kostümü giymiÅŸ insanların çektikleri videolardı. İlk bakışta ne olduklarını anlamakta zorlanmıştım. DüÅŸük bütçeli, diyalogsuz, çocuk ÅŸarkısı çalan, tuhaf tuhaf videolar olarak görünmüÅŸlerdi bana. Absürt mizah parodileri olarak deÄŸerlendirdim ve üzerinde durmadım. Aradan bir kaç hafta geçtikten sonra, bir tanıdığımın nikahında Elsa kostümü giymiÅŸ küçük bir kıza rastladım. Elsa’nın kim olduÄŸunu tam olarak bilmiyorum ama görünen o ki kızlar arasında oldukça popüler bir kahramandı. Disney tarafından 2013 yılında yayınlanmış bir animasyon film olan Frozen’ın baÅŸ kahramanı karlar prensesi Elsa, Time dergisin 2014 yılının en ilham verici kurgusal kahramanları sıralamasında birinci sıradaymış. Elsa kostümü giymiÅŸ kız, tanıdığımın yeÄŸeni olan 6 yaÅŸlarındaki kuzeni ile koÅŸturuyordu. O sırada Yörekok’tan gördüÄŸüm ve bir anlam veremediÄŸim Elsa’lı videolar aklıma geldi. “Acaba?” diye düÅŸünerek kıza: “YouTube’da hiç Örümcek Adam ve Elsa’lı videolar izledin mi?” diye sordum. Suratını ekÅŸiterek “Evet, birbirlerini öldürüyorlar. Çok kötü.” dedi ve koÅŸturmaya devam etti.

Bu videoları çocuklar izliyordu! O andan itibaren tavÅŸan deliÄŸinden aÅŸağı doÄŸru düÅŸmeye baÅŸladım. YouTube’da çocuklara yönelik olarak hazırlanmış, ancak çocuklara yönelik olmayan rahatsız edici içerikler dünyasında dehÅŸete düÅŸmeye baÅŸladım. Örümcek Adam, Elsa, Joker, Hulk ve benzer kahramanların kostümlerini giymiÅŸ insanların çektiÄŸi parodiler, önce masum bir ÅŸekilde devam edecekmiÅŸ gibi baÅŸlıyor, ilerleyen dakikalarda videolarda dışkı, idrar, şırınga, kaçırılma, ÅŸiddet, iÅŸkence, hamilelik, kürtaj, cinsellik, böceklerle korkutma gibi öÄŸeler ortaya çıkıyordu. Çığlık sesleri ve aÄŸlama hemen hemen her videoda karşınıza çıkıyordu. İnsanlarla çekilmiÅŸ parodilere ilaveten, iki boyutlu ve üç boyutlar düÅŸük kaliteli animasyonlar da benzer öÄŸeler barındırıyordu. Animasyonlarda Disney kahramanı Mickey, Minie’yi baÄŸlayıp arabanın bagajına atıyor; Peppa the Pig ise, gittiÄŸi diÅŸçi randevusunda iÅŸkenceye maruz kalıyordu. Bu videolar çocuklara küçük yaÅŸta travma yaÅŸatabilecek niteliktelerdi. Gerçek olamayacak kadar yüksek sayılardaki izlenme oranları, videoların altındaki anlamsız yorumlar, videoların baÅŸlıklarındaki anlamsız anahtar kelime salataları kafa karıştırıyordu. Videoların thumbnail görselleri ise video içindeki en rahatsız edici unsurları görselleÅŸtiriyor ve bu thumbnail görsellerinin çocuklar tarafından kolay seçilebilir olması için arka planları sarı renkte oluyordu. İçerikleri yayınlanan kanallar Çoklu Kanal AÄŸları (Multi Channel Network) ile ÅŸemsiye aÄŸlar altında toplanmıştı ve mantar gibi türeyip sürekli içerik yayınlıyorlardı.

YouTube’un tavsiye algoritması göz önünde bulundurulduÄŸunda her ÅŸeyin daha çok reklam geliri kazanmaya yönelik olduÄŸu söylenebilir. Video yüklendikten sonraki ilk 48 saatteki izlenme oranları, tıklama çiftlikleri (click farm) ile ÅŸiÅŸirilmiÅŸ, dolayısıyla tavsiye algoritmasının filtrelerinden geçtiÄŸi ve algoritmaya sürekli geri beslendiÄŸi için anlamsız derecede yüksek. Anlamsız yorumlar ve anahtar kelime salatalarından oluÅŸan video baÅŸlıkları, algoritmanın sıralama filtresinden geçmek için olabilir. Rahatsız edici thumbnail görselleri ise çocukların yasakları delme eÄŸilimlerine yönelik videonun çocuk tarafından tıklanması için düÅŸünülmüÅŸ olabilir. Yazının başında bahsettiÄŸim “YouTube Kids” uygulamasının filtrelerinden bile içeri sızmayı baÅŸarmışlardı.

Komplo teorilerine yatkın olan kamp, bu videoların, küçük çocuklara grooming (arkadaÅŸ gibi görünme, kanıksatma) ve öÄŸrenilmiÅŸ çaresizlik teknikleri ile pedofiliye alıştırma gibi bir amacı olabileceÄŸini öne sürüyorlar. Bu kadar geniÅŸ çaplı kitlesel pedofiliye alıştırma operasyonunun yapılıyor olması ihtimali bile insanı dehÅŸete düÅŸürdüÄŸü için ÅŸu aÅŸamada buna inanmak istemiyorum. Olası planın sonraki aÅŸamaları için neler olabileceÄŸi hakkında net bir senaryo yok.

Ortaya çıkan bu durumla ilgili ÅŸikayetler 2017 yılında yavaÅŸ yavaÅŸ su yüzünde çıkmaya baÅŸladı. 2017’nin Ocak ayında YouTube ÅŸahsiyeti H3H3, konuya ilk deÄŸinenlerden biri oldu. Åžubat ayında teknoloji haber sitesi The Verge, konuyu “Tuhaf bir YouTube trendi” ÅŸeklinde niteleyerek haberleÅŸtirdi. Mart ayında BBC, konuyu kapsamlı olarak haberleÅŸtiren ilk basın kuruluÅŸu oldu. Haziran ayında bir makalede konu #Elsagate olarak anılmaya baÅŸlandı ve Reddit’te aynı isimde, konuyu araÅŸtırmak ve farkındalık yaratmak için bir sayfa açıldı. Temmuz ayında YouTube’da pek çok kiÅŸi bu konuyu sorgulayan videolar yayınlamaya baÅŸladı. Bu videoların arsaında “Investigating YouTube” kanalının videoları öne çıkmaktaydı, ancak Kasım ayına kadar konu medyada çok yer bulamadığı için YouTube da konu hakkında fazla sesini çıkarmadı. Öte yandan videolara konu olan fikri mülk sahibi medya firmalarının sessizliÄŸi de dikkat çekiyordu. New York Times, Kasım ayının başında konu hakkında kapsamlı bir haber yayınladı. New York Times’ın haberinde YouTube sözcüsü, sorunu büyütmemek istercesine “Samanlıktaki aşırı uçtaki iÄŸne” ÅŸeklinde tanımladı. New York Times’ın haberinden iki gün sonra makale sitesi Medium’da James Bridle tarafından yayınlanan bir yazı, bir çok ana akım medya kuruluÅŸunun harekete geçmesine sebep oldu. Konunun ciddiyetini kavramaya baÅŸlayan YouTube, 22 Kasım’da beÅŸ maddelik bir önlem paketini resmi blogundan yayınladı. Bu önlem paketinde zararlı içerik yayınlayan kanallar kapanacak ve adli mercilere iletilecek, aileleri hedef alan zararlı içerikler reklamsızlaÅŸtırılacak, içinde çocuk geçen videolara yazılan uygunsuz yorumlar bloklanacak, aile dostu içerik üretenlere yönelik kılavuzlar hazırlanacak, seçilmiÅŸ uzmanlar tarafından videolar daha sıkı denetlenecekti. Daha sonra YouTube ilk adım olarak, ilk yüz YouTube kanalı listesinde yer alan 8,5 milyon aboneli, iki kızı ile rahatsız edici videolar çeken bir adamın kanalı olan Toy Freaks’i kapatarak ilk #Elsagate kanalını kapatmış oldu. Konunun ana akım medyada geniÅŸ yer bulması, bir çok reklam vereni rahatsız etti, ve 24 Kasım’da Adidas*, Mars, Cadeburry, Deutche Bank, HP, ebay gibi firmalar, reklamlarını YouTube’dan çekmeye karar verdiler. Para musluklarının kesildiÄŸini gören YouTube, buna karşılık yüzlerce #Elsagate kanalını kapatmaya baÅŸladı. Her ne kadar kanalları kapatmaya çalışsa da içeriklerin ve kanalların tamamen önlenmesi, imkansız bir hale gelmiÅŸti. Kapatılan kanalların videoları, baÅŸka kanallarda, baÅŸka dillerdeki baÅŸlıklarda beliriveriyordu. YouTube CEO’su Susan Wojcicki, 5 Aralık tarihindeki resmi YouTube blog yazısında, zararlı içeriklerin istihdam edilecek insan gücü yardımıyla denetleneceÄŸi ve bu insan gücünün makine öÄŸrenme algoritmasını yönlendirileceÄŸini, reklam verenlerin reklamlarının yayınlanacağı videoların seçiminin çok daha sıkı bir denetimden geçeceÄŸini duyurdu.

YouTube, reklam gelirinin etkileneceÄŸini fark etmeden önce bunu önleyemez miydi? Elbette önleyebilirdi. Bu içeriklerin varlığından bugüne kadar hiç mi haberdar olmadı? Elbette oldu. İlk yüz sıradaki kanalları arasında bu türden kanallar bulunuyordu. YouTube bu videolardan çocukların etiklenebileceÄŸini umursamış olsaydı çok önceden harekete geçebilirdi. İnternetin dehlizlerindeki bir takım odaklar, YouTube’un daha çok para kazanmak için geliÅŸtirdiÄŸi tavsiye algoritmasının zaaflarını çözmüÅŸ, bir yandan para kazanırken bir yandan kendine hedef seçtiÄŸi okul öncesi çaÄŸdaki çocuklara zarar veriyordu. Makineler öÄŸreniyordu öÄŸrenmesine ama birileri tarafından hesapta olmayan bir ÅŸekilde öÄŸretiliyordu. Algoritmanın kendisi YouTube’un intiharına giden yolu hazırlamıştı. Reklam geliri uÄŸruna sessiz kalmayı tercih etti ve reklam verenleri çekilmeye kalkınca yine reklam geliri uÄŸruna, iÅŸ iÅŸten geçtikten sonra harekete geçti.

Beni bu yazıyı yazmaya iten esas etken ise Türkiye’de bu konunun hala gündeme gelmemiÅŸ olması ve okul öncesi çaÄŸda çocuÄŸu olan genç anne ve babaların bilinçsizliÄŸi. Anne ve Babalar, çocuklarının hangi videolarını izleyeceÄŸini önceden hazırlanmış çalma listeleri ile denetim altında tutmalı, çocuklarının YouTube’da serbestçe gezinmelerine, tavsiye algoritması ile oluÅŸturulan listenin otomatik olarak oynatılmasına izin vermemeliler. Zararlı olduklarına inandıkları videoları mutlaka raporlamalılar. EÄŸer zararlı videolarda herhangi bir reklam ile karşılaşırlarsa, bu durumu ekran görüntüleriyle beraber reklam veren firmaya mutlaka bildirmeliler. YouTube’un kaldırlığı eski #Elsagate videoları, Türkçe baÅŸlıklarla yeniden YouTube’a yüklenmeye baÅŸladı. Bu konuda da Türkiye’deki yetkili mercileri de hızlıca bilgilendirmek gerekiyor. YouTube’un daha çok para reklam geliri kazanmak için geliÅŸtirdiÄŸi makine öÄŸrenmesi tavsiye algoritmasının sebep olduÄŸu bu vakanın, bilgisayar mühendisliÄŸi, reklamcılık, sosyoloji gibi her türlü disiplinden okulda, ders niteliÄŸinde literatürde yer alacağını umuyorum.
Kaynaklar
Reddit Kullanıcısı sleepyspacedad, ElsaGate Timeline and Channels
Matt Gielen, Reverse Engineering The YouTube Algorithm: Part I
Matt Gielen, Reverse Engineering The YouTube Algorithm: Part II
Paul Covington, Jay Adams, Emre Sargın, Deep Neural Networks for YouTube Recommendations
*: The Times makalesindeki iddianın aksine Adidas’ın reklamlarının YouTube’da yayınlanmaya devam ettiÄŸi görülmüÅŸtür.
KAYNAK: https://medium.com/@alpanaytekin/elsagate-youtubeun-algoritmik-i%CC%87ntihar%C4%B1-ac57ce62c47f