Tahmas Kurumsal Danışmanlık - Hayvanlara Yapılanlar Yaşa(yama)dıklarımızın Sadece Bir Kısmıdır

Hayvanlara Yapılanlar Yaşa(yama)dıklarımızın Sadece Bir Kısmıdır

Åžiddeti normalleÅŸtirmeden ÅŸiddetle mücadele edebilmeli ve bütün canlıların maruz bırakıldığı ÅŸiddetin ortadan kalkması için üzerimize düÅŸeni yerine getirmeliyiz

Son dönemde giderek artan hayvanlara eziyet görüntüleri vicdan sahibi tüm insanları çileden çıkartıyor. Buna karşın yaÅŸadıklarımızın belki de bir baÅŸka ifadeyle yaÅŸamadıklarımızın sadece küçük bir yansıması ile karşı karşıya olduÄŸumuz gerçeÄŸini ne yazık ki büyük bir kısmımız göz ardı ediyoruz. Çünkü toplumsal hayatın içerisinde giderek daha da yükselen ve kendisini açığa çıkartacak yer ve zaman arayan ÅŸiddetin boÅŸalması durumu ile karşı karşıyayız. Bu öylesine farklı bir durum ki daha önce yaÅŸadığımız hiçbir deneyime ve hiçbir döneme benzemediÄŸi gibi olup bitenin tam anlamıyla anlamlandırılabilmesi de o kadar kolay deÄŸil.

GeçmiÅŸte de baÅŸta hayvanlar olmak üzere tüm canlılara yönelik ÅŸiddet olaylarının yaÅŸandığı ve insanoÄŸlunun tüm canlılar içerisinde en vahÅŸisi olduÄŸu gerçeÄŸini defalarca ispat ettiÄŸini gayet iyi biliyoruz. Buna karşın içinden geçmekte olduÄŸumuz dönemin zihinsel, ahlaksal ve ekonomik kodları arasındaki uçurum arttıkça, söz konusu olan ÅŸiddetin dozajı ve niteliÄŸi de ÅŸekil deÄŸiÅŸtiriyor. Ä°ÅŸte bu noktada da karşımızda geçmiÅŸte olduÄŸundan çok daha farklı ve çok daha ÅŸekilsiz bir ÅŸiddet fenomeni olduÄŸu gerçeÄŸi ile baÅŸ baÅŸa kalıyoruz. Bu durum öylesine vicdansız ve akıl almaz iÅŸkence yöntemlerini beraberinde getiriyor ki, en son gözlerine yanan plastik damlatılması sonrasında kör kalan kedi örneÄŸinde olduÄŸu gibi insanın havsalası almıyor.

Her yeni örnek beraberinde ‘yok artık bu kadar da olmaz’ dedirtiyor buna karşın bir sonraki örnekle beraber bir kez daha afallamaya ve hayıflanmaya devam ediyoruz. Aslında tüm bu yaÅŸadıklarımızın sanayileÅŸme çağı sonrasında çok daha organize hale dönüÅŸen ve rasyonelleÅŸtirilen yaklaşımların sonucunda ortaya çıkan geliÅŸmelerle yakından baÄŸlantısı var. Üstelik bu kez failler yapıp ettiklerini tıpkı diÄŸer bütün alanlarda olduÄŸu gibi saklama derdinde deÄŸiller hatta tam tersine göstermek, ifÅŸa etmek ve biz de buradayız deme derdindeler. Ä°ÅŸte bu nokta üzerinde asıl durmamız, düÅŸünmemiz gereken yeri teÅŸkil ediyor. Çünkü burası bir zamanlar kendi kendimize yaptığımızın çok ötesine geçen ruh halimizin ellerimizdeki akıllı telefonlar aracılığıyla dışa vurulabilme olanağını bizlere sunuyor.

Ä°çimizde biriktirdiÄŸimiz öfke nöbetlerinin dışa vurulma halinde en yakınımızda olan ve çoÄŸu kez bize karşılık veremeyecek durumda olanları seçmemiz tesadüf deÄŸil. Bu noktada en çok baÅŸvurulanların yanı başımızdaki hayvanlar olduÄŸunu ve onlara yaptıklarımızın kendilerine vermiÅŸ olduÄŸumuz isimlerden çok daha vahÅŸice ve insanlık dışı nitelikler arz ettiÄŸini gayet iyi biliyoruz. Buna karşın bütün bu kötülükleri gerçekleÅŸtirenlerin ise yapıp ettiklerini normalleÅŸtirecek hatta gündelik hayatta iyilik timsalleri olarak payeler toplayabilecek kadar insancıl olabilmesi gibi garip bir durumla da karşı karşıya kalabiliyoruz.

Bu aslında içinde yaÅŸamakta olduÄŸumuz toplumsal hayatın büyük bir çeliÅŸkisi olarak da karşımızda duruyor. Ä°yilik ve kötülük arasındaki skala içerisinde öylesine büyük savrulmalar yaşıyor ve öylesine ÅŸaÅŸkınlık içerisinde kalıyoruz ki, yaÅŸamakta olduÄŸumuzu anlamlandırabileceÄŸimiz ahlaki kodlarımız da imdadımıza yetiÅŸemiyor. Ahlakla olan imtihanımızı bir türlü halledemediÄŸimiz ve insancıl, barışçıl kitleler yetiÅŸtiremediÄŸimiz için de ÅŸiddetin her daim normal kabul edilebileceÄŸi bir anlayışı toplumsal hayatımıza pompalamayı sürdürüyoruz.

Her aÄŸzını açanın eÄŸitim ÅŸart üzerinden dem vurduÄŸu buna karşın eÄŸitimin kendisinin içerisinden çıkılamayacak büyüklükte bir sorunlar yumağına dönüÅŸtüÄŸü bir ülkede yaşıyoruz. Burada uzun bir zamandan bu yana ne eÄŸitim kurumunun kendisi ne de aile kurumu veya diÄŸer kurumsal yapılarımız, yaÅŸadığımız tuhaflıkları ortadan kaldırabilecek donanıma haiz deÄŸiller. Bu ise sosyalizasyon sürecinin daha baÅŸtan eksik gerçekleÅŸmesine ve karşı karşıya kalınabilecek sorunlara yönelik boÅŸlukları da beraberinde getiriyor.

Hayatlarımızı topyekûn tehdit eden ÅŸiddet fenomeni ile mücadele edebilmemiz için çok daha rafine yollara ihtiyacımız bulunuyor. Bu noktada hayvanlara dönük olarak gerçekleÅŸtirilen ve önümüzdeki süreçte miktarının daha da artabileceÄŸi eziyet görüntülerinin önüne geçebilmemizin yolu, içinde yaÅŸadığımız evrenle barışık insanlar yetiÅŸtirebilmekten geçecektir. Ä°yi insan olabilmenin, vicdanlı ve yardımsever bireyler olarak yetiÅŸtirilebilmenin önünü ardına kadar açmak zorundayız. Aksi halde kötülüÄŸün her geçen gün biraz daha fazla hepimizi saracağı ve biraz daha fazla yaÅŸanamaz kılacağı bir dünyada nefes almaya çalışmak zorunda bırakılacağız.

Hayvanlara yapılanlar içinde yaÅŸadığımız dünyada olup bitenlerin bir kısmını oluÅŸturuyor. BaÅŸta çocuklar ve kadınlar olmak üzere tüm canlıların da bu ÅŸiddetten fazlasıyla pay aldığı bir dönemden geçiyoruz. Åžiddeti normalleÅŸtirmeden ÅŸiddetle mücadele edebilmeli ve bütün canlıların maruz bırakıldığı ÅŸiddetin ortadan kalkması için üzerimize düÅŸeni yerine getirmeliyiz. Hayvanlara uygulanan ÅŸiddet görüntüleri ile çileden çıkmak veyahut aynısını bunu yapana da yapmalıyız demekle iÅŸ bitmiyor. BaÅŸta yasal düzenlemeleri gerçekleÅŸtirmekle yola çıkmalı ve asıl adımları gündelik hayatımızdaki uygulamalarla dolaşıma sokmalıyız. Sadece yasalar ile bir yere kadar gidebilirsiniz buna karşın toplumsal anlamda saÄŸlayabileceÄŸiniz dönüÅŸümün etkileri çok daha geniÅŸ ve kalıcı olacaktır.

Ä°nsanoÄŸlunun anlamsız ve bir o kadar da gereksiz sahiplenme duygusu ile gelmiÅŸ olduÄŸumuz yer ne yazık ki çok da hayra alamet bir nokta deÄŸil. Buradan çıkış yolunda bütün canlılarla bir arada olabilecek bir yaÅŸam biçimine gereksinimimiz bulunuyor. Ne hayvanlar ne de insanlar düÅŸmanlarımız deÄŸiller, onları bize düÅŸman haline dönüÅŸtüren ve böyle görmemize yol açan yetiÅŸtirilme biçimimiz, ideolojilerimiz, içinden çıktığımız geleneksel yapılarımız. Ama bütün bunların yanı sıra içinde yaÅŸamakta olduÄŸumuz ekonomik eÅŸitsizliÄŸin tavan yaptığı ve her geçen gün biraz daha fazla kendisini hissettirdiÄŸi küresel sistemin getirileri.

Ä°ÅŸte bu hepimizden götüren getiriler ile birlikte her geçen gün biraz daha fazla insanlıktan uzaklaÅŸmakta ve deÄŸerlerimizi yitirmekteyiz. Hayvanların maruz kaldıkları içinden geçilen bu vahÅŸiliÄŸin dışa vurulma halidir. Bu ruh hali hepimizi giderek daha fazla ezmekte ve içinden çıkılmaz bir hayatın dibine doÄŸru yuvarlamaktadır. YalnızlaÅŸtırılan ve kimliksizleÅŸtirilen insanoÄŸlunun, yaÅŸayamadığı her ÅŸey beraberinde öfke ve ÅŸiddet nöbeti olarak geri dönmektedir. YaÅŸayamadıklarımız ÅŸiddet olarak baÅŸta hayvanlara oradan da çocuklarla, kadınlar baÅŸta olmak üzere yaÅŸlılara ve diÄŸer erkeklere doÄŸru yol almaktadır. Hayatın merkezine yerleÅŸen ÅŸiddetle mücadele etmeden yaÅŸadıklarımız üzerinden çözüm üretmeye giriÅŸmek sadece günü kurtarmak olacaktır. Ne yazık ki yaÅŸadığımız örneklerde büyük çoÄŸunluÄŸumuzun yaptığı da tam olarak budur!

T24 Bağımsız Ä°nternet Gazetesi [ http://t24.com.tr ] Yazarlarından Ahmet Talimciler [ E-mail: talimciler@hotmail.com ] tarafından 19 Ocak 2019 Tarihinde Kaleme alınmıştır.


PaylaÅŸ

WhatsApp İletişim Hattı