Tahmas Kurumsal Danışmanlık - Yeniden İman

Yeniden Ä°man

Çoook çok uzun zaman önceydi, dünyanın büyük bir kısmı mutlu ve mesut yaşıyor …  hayır hayır yaÅŸadığını zannediyordu. DiÄŸer kısmı ise uÄŸradığı zulümlerin tesiri ve yokluk ile geçmeyen bir sızı içinde Allah’a sığınıyor ve her ÅŸeyi, herkesi Allah’a ÅŸikâyet ediyordu. Dünyada kendini mutlu sayan büyük kesim her ÅŸeyi yapma hakkının kendinde olduÄŸuna inanmış, üretmek yerine tüketmeyi seçmiÅŸti. Ha bu kesim üretiyorsa dahi topluma bir fayda saÄŸlamak için deÄŸil sadece parasına para katmak için üretiyordu. Kimisi de kendine sunulan tüm tüketim araçlarına kayıtsız tabi olmuÅŸtu. Tamda istenildiÄŸi gibi hiçbir ÅŸey sorgulanmıyordu. Sorgulanmadan yeniliyor, sorgulanmadan içiliyor, sorgulanmadan kullanılıyor, sorgulanmadan tüketiliyor tüketiliyor tüketiliyordu.

Sevgiyi tükeniyordu, saygıyı tükeniyordu, sadakat tükeniyordu, ahlak tükeniyordu…

Ve bu durum kimsenin umurunda deÄŸildi, çünkü her ÅŸey için bir bahane vardı. Çünkü elalem  böyle  yapıyordu, elalemin yaptığı her ÅŸey doÄŸru olmalıydı.

Kimse sorgulamak istemiyordu.

Sorgulamadan yani düÅŸünmeden… Yani düÅŸünmek dahi istemiyordu kimse.  “ ya baÅŸka derdimiz yok ÅŸimdi bunumu düÅŸünüp araÅŸtıracağız “ denilip çıkılıyordu iÅŸin içinden. Çünkü kimsenin zamanı yoktu düÅŸünmeye. Çünkü herkes Dünya denen yalanın derdine düÅŸmüÅŸtü, bir yalana inanmıştı. Hatta kimileri Dünya nimetlerine tapar hale gelmiÅŸti.

Ä°nsanoÄŸlu eliyle tutabildiÄŸi gözüyle görebildiÄŸi ve kendine deÄŸer kattığını zannettiÄŸi  paraya , güce , güzelliÄŸe ,markaya,… Ve birçok ÅžEYE tapar hale gelmiÅŸti.

Ä°nsanlar eÄŸlenmek istiyordu, dans etmek, müzik dinlemek, tatile gitmek, gezmek, dolaÅŸmak, sosyal medyada paylaÅŸmak… Umarsızca haz almak istiyordu. Haz almak çok önemliydi…! 

Ä°nsan unutmuÅŸtu,

Bir nefesle Allah’a baÄŸlı olduÄŸunu unutmuÅŸtu,

Sadakati unutmuÅŸtu , vefayı unutmuÅŸtu , Ahlaklı olmayı unutmuÅŸtu ,…

Her konuya bahane ve yeni tanımlar hazırlamıştı. Önce kendini sonra çevresini kandırdı. Kandırarak kurtulabileceÄŸini sandı.

Fakat yine UnutmuÅŸtu …!

Allah’ı kandıramayacağını unutmuÅŸtu.

Ne evdeki ailesi, evladı, eÅŸi, dostu nede komÅŸusu umurundaydı insan denen canlının. Öyle ki artık hayvanat canlısının merhameti, sevgileri paylaşılıp örnek gösterilir olmuÅŸtu. Zaten  onlar bizden üstündü artık. Çünkü hayvanlar ve tüm canlılar yaratılışları gereÄŸi her halleri ile Allah’ı zikrediyorlar, tesbih ediyorlardı.  Çünkü insan dışında ki tüm canlı mahlûkat belki de yaratandan yaratılışından ve hatta öleceÄŸinden haberi olmasa dahi tesbih halindeydi.

Sadece insan,

Sadece insan nankördü ve azmıştı.

Ä°nsan artık hiç ölmeyecekmiÅŸ gibi azmıştı.

Ä°nsan hiç ölmeyeceÄŸini zannederek kendini yaratanı unutmuÅŸtu.

Ä°nsan paraya elliyordu, gücü elinde tutabiliyordu, güzelliÄŸi görebiliyordu ve tüm hazlara kul olabiliyordu artık.

Çünkü artık

ALLAH’A KUL OLMAYI UNUTMUÅžTU.

Hâlbuki Allah’ın en önem verdiÄŸi konu sadakatti.

Åžüphesiz ki Allah, kendisine ÅŸirk koÅŸulmasını bağışlamaz. Bunun (ÅŸirk) dışında kalanları dilediÄŸi için bağışlar. Kim de Allah’a ÅŸirk koÅŸarsa, hiç ÅŸüphesiz büyük bir günahla iftirada bulunmuÅŸ olur. (4/Nîsa 48)

 

 Sadakat ile Allah’a baÄŸlanmak ve itaat etmek zorundaydık.  Tansiyonunu dahi kontrol edemeyen aciz insan Allah’a kul olmayacaktı da ne olacaktı?

Allah’a kul olmayan, olamayan herkes baÅŸka bir kiÅŸiye veya nefsinin zaaflarına kul olmuÅŸtu bile!

Allah’a kul olmaya çalışmayan bir insan deÄŸil, milyonlarca insan…  Ve gafletteki milyonlar …

Evet günahsızlarda vardı.

Evet hala Allah’tan vazgeçmeyenlerde vardı.

Evet hala Allah rızası için mücadele edenler, adım atanlar, nefes alanlarda vardı.

Ama iÅŸte demek ki yetmiyormuÅŸ.

Sadece evde yaÅŸlıların Allah’a kul olmaya çalışması ve çocukların masumiyeti yetmiyormuÅŸ.

Demek herkes önce kendinden sonra ailesinden ve sonra da çevresinden sorumluymuÅŸ.

Demek kurunun yanında yaş da yanacakmış.

Sadece Zulmü , adaletsizliÄŸi , ahlaksızlığı , sadakatsizliÄŸi , nankörlüÄŸü , hayasızlığı , iftirayı ,cimriliÄŸi , kibiri , riyayı , zinayı , fuhuÅŸu , eÅŸcinselliÄŸi , adam öldürmeyi, sarhoÅŸluÄŸu ,…. Yapan mı yanacak sanıyorduk ki!  ( Kuran-ı kerimde geçen büyük günahlar )

Sadece günahı iÅŸleyen deÄŸil sessiz kalıp “ bana dokunmayan yılan bin yıl yaÅŸasın “ diyen de yanacak elbet.

Elbette üzüleceÄŸiz ve yanacağız, yana yana piÅŸeceÄŸiz. PiÅŸeceÄŸiz ve gerçekleri göreceÄŸiz.

Allah bize bir ÅŸans daha verdi. Bu düzensizliÄŸin devam etmemesi gerekliliÄŸini düÅŸünmemiz ve anlamamız için görünmeyen bir virüs ile durdurdu bizi. Göremeyenler için  “ dur ve düÅŸün “ dedi.

Gözlerimizin görmeye yetmediÄŸi yaratıcıyı kalbimizle görmeye hissetmeye talip olmadığımız müddetçe bu sınavı vermemiz zor görünüyor.  Bir virüs gider baÅŸka bir virüs gelir. Bela

Allah’a yeniden kulluÄŸumuzu tazelemek için Kuran-ı Kerime sığınmalı ve ayetler ile yeniden iman etmeliyiz.  Arapça okumak dışında anlamını okumalıyız, yoksa Akif’inde dediÄŸi gibi;

 

Ä°bret olmaz bize, her gün okuruz ezbere de!

Yoksa bir maksat aranmaz mı bu ayetlerde?

Lafzı muhkem yalınız, anlaşılan, Kur’an’ın;

Çünkü kaydında deÄŸil hiçbirimiz mananın.

 

Ya açar Nazm-ı celil’in bakarız, yaprağına;

Yahud üfler geçeriz bir ölünün toprağına.

Ä°nmemiÅŸtir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin;

Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.”

 

Åžimdi,

Acilen,

Zaaflardan kurtularak, dünya nimetlerine layığı ile deÄŸer verip samimi insan olarak yaÅŸamaya niyet ve Allah’ a yeniden ver her an yeniden ÅŸahadet ve iman etmeliyiz.

O zaman haydi buyurun;

 "Åžahitlik ederim ki Allah'tan baÅŸka ilâh yoktur ve yine ÅŸahitlik ederim ki Muhammed O'nun kulu ve resulüdür"

 

Dila Meryem Özel TAHMAS

 


PaylaÅŸ

WhatsApp İletişim Hattı