Tahmas Kurumsal Danışmanlık - AVM’lerde Uzlaşma Zor!

AVM’lerde Uzlaşma Zor!

Halat çekme yarışı yeni baÅŸlamadı, en az 10 senedir devam ediyordu. Bu süre içinde çok bilinen bir kuralı defalarca yazdım; “Döviz geliri olmayan, dövize endeksli kira ödememeli” diye. Yine deÄŸiÅŸik zamanlarda, “Cirolar TL’ye dönse bile, bu yüksek kiralar ve anormal ortak giderler kolay ödenemez” sözünü bıktırana kadar söyledim.

Yetmeyen cirolara, 12 ayı kapsayan sözde indirimlerin ilaç olamayacağını, gerçek fiyatlara dönülüp mülk sahipleriyle en kısa zamanda ideal iÅŸ ortaklığının kurulmasını tavsiye ettim. Hangi tarihlerde neler söylediklerim arÅŸivde duruyor.

Peki bu konuda bir ilerleme oldu mu?

Hayır, dövize endeksli kiraların TL’ye dönmesinden baÅŸka kayda deÄŸer bir ilerleme olamadı. O da gönüllü bir deÄŸiÅŸim deÄŸildi, hükümetin aldığı kararla gerçekleÅŸti. Bütün bu yaÅŸananlarda kusur iki tarafa da aittir. AVM yatırımcıları döviz kredisi ile yatırımı tamamlayıp, dövize endeksli yüksek kiraları açıklayınca, kendilerini garantiye aldıklarını sandılar. Hesap yapmadan sıraya giren ve dükkanlara yerleÅŸen markaların gerçeÄŸi görmeleri ise gecikti.

Son yıllarda, kiralarda dövizden TL’ye geçilince biraz rahatlama olmuÅŸ gibi gözüktü. Ama bu da yanıltıcıydı. Zira zaten yüksek olan kiraların yanında ortak giderleri AVM yatırımcısı kurtarıcı gibi gördü. Bu durumda da AVM’lerin yüzde 80’inde, ‘kira+ortak gider’i ödeyecek cirolar kolay oluÅŸmadı.

Sakın yanlış anlaşılmasın, buraya kadar anlattıklarım da koronavirüs etkisi yoktur. 1 Ocak 2020 tarihine kadar ki süreçten bahsediyorum. Bu günler geçtiÄŸinde de göreceÄŸiz ki, AVM’lerde tartışmalar bitmeyecektir!

Çünkü;

  • Her yeni açılan AVM’nin diÄŸerinden pay alacağı hesaba katılmadı.
  • E-ticaretin hızlı yükseliÅŸi görülmedi.
  • Son senelerde kapanan veya dönüÅŸüm yaÅŸayan yatırımlardan ders çıkartılmadı.
  • Hâlâ dövizle yatırım yapıp, döviz kirasında ısrarcı olan yatırımcı grubu var. Aynı hakkı kiracıya tanımak istemediler. Yani TL geliri elde edenin, kirayı TL olarak ödemeye mecbur olduÄŸunu kabullenmediler. Oysa kiracının gelirini döviz olarak tahsil etmesi mümkün deÄŸildi ama yatırımcının krediyi TL cinsinden alması her zaman imkan dahilindeydi.

Ä°ÅŸte bu sebeplerle olay çoktan beri kilitlenmiÅŸ durumdaydı.

Nitekim, BMD BaÅŸkanı Sinan Öncel durumu benzer ÅŸekilde özetledi:

“Bir yıldır sektör zaten çok ciddi sıkıntıdaydı. Bir yıl içinde 20 kadar üyemiz konkordato talebinde bulundu. 3 ile 5 arasında iflas baÅŸvurusunda bulunan var. Zaten iÅŸler günlük güneÅŸlik deÄŸildi. Bir de üzerine corona geldi” diyor.

Åžimdi bu satırdan itibaren COVÄ°D 19 etkisine geçelim.

  • AVM çalışanları, marketlerde iki aydır büyük özveriyle çalışan meslektaÅŸları gibi iÅŸlerine dört elle sarılacaklarına dair aralarında sözleÅŸtiler. Önce bu kahramanları yürekten kutluyorum.
  • Perakendecinin hedefi ciroyu en az enflasyon kadar artırmaktır. Bütün çalışmalar buradan baÅŸlar ve tüketiciye verilen mesajlarla ziyaretçi sayısı artırılmaya çalışılır. Yılbaşına kadar olan normal zamanda bile bu konuda sıkıntı varken, Covid 19 sonrası; “kalabalıkların risk içerdiÄŸi” mesajlarının verilmesi bir kısım müÅŸteriyi AVM’lerden uzak tutacaktır. Sosyal mesafeyi gözeterek yapılacak alışveriÅŸin ciro karşılığı ise sembolik düzeyde kalacaktır.
  • AVM’lerin lokomotifi, yiyecek- içecek ve eÄŸlence bölümleridir. Sadece o bölümleri kullanan müÅŸteri uzun süre olmayacaktır. AlışveriÅŸ arasında kullanmak isteyenler için ise içerde kalış süresi kısalacaktır.
  • Covid 19 öncesinde bile yükseliÅŸte olan e-ticaret kanalı, son iki ayda ciro payını yüzde 5’den yüzde 50’ye çıkartmıştır. Bir alışkanlık oluÅŸturduÄŸu ortadadır. Hazırlıksız yakalanan kargo ÅŸirketlerinin, teslimat sürelerinde yapacağı iyileÅŸtirmelerle normalleÅŸme sonrası da bu oran yüzde 10’un altına düÅŸmeyecektir. Yani bu geliÅŸme fiziki maÄŸazaları olumsuz etkileyecektir.
  • Tüketicinin düÅŸen satınalma gücü bir baÅŸka olumsuzluktur.
  • Maalesef konkordatolar ve iflaslar sebebiyle boÅŸalan dükkanlar olacaktır.
  • Birçok marka verimsiz maÄŸazalarını kapatarak küçülmeyi tercih edecektir.
  • BoÅŸalması hızlanan AVM’lerin performansı düÅŸecektir.
  • MaÄŸazaların kapalı kaldığı ve yarı kapasite ile çalışacağı sürelerin kira ve ortak giderleri yeni bir anlaÅŸmazlık konusu olarak biriken sorunlara ilave olacaktır. Nitekim AlışveriÅŸ Merkezi Yatırımcıları DerneÄŸi’nin (AYD), “Kiracılardan Mayıs ayı için kira bedeli tahsil etmeyin, izleyen aylarda ise markalara destek verin” tavsiyesine raÄŸmen, birçok AVM’nin kredi ödemelerini gerekçe göstererek kiraları istemeye devam ettiklerini duyuyoruz. Kimse zarar ettiÄŸi yerde kalamaz. Böyle AVM’ler hızla terkedilecektir.
  • Caddelere yoÄŸunlaÅŸma artacak, kiralarda önemli tasarruf saÄŸlanamasa bile ortak gider yükünden kurtulmak mümkün olacaktır.

Yine aynı derneÄŸin baÅŸkanı diyor ki; “AVM’leri açmaya hazırız. Ä°lk açılışlarda ziyaretçi sayısı az olacak ama alışveriÅŸ sayısı ve miktarı yüksek olacaktır.”

Bu aşırı iyimser görüÅŸe katılmam mümkün deÄŸildir. Almanya’da bile dükkanlar açıldığı halde tüketicinin alışveriÅŸ yapmadığını duyuyoruz. Yani satın almaktan çok eldeki ile idare etme eÄŸilimi baÅŸ göstermiÅŸ durumdadır. Ä°talya’da da öyle…

Bu ülkelerle kıyaslanamayacak seviyedeki düÅŸük satın alma gücüne sahip tüketici için daha da olumsuz senaryoları öngörmek mantıksız olmasa gerek.

Bu ÅŸartlarda; kiralar için ‘ciro üzerinden kâr paylaşımı’ tek çözüm gibi duruyor. Ancak asgari bir sınır ÅŸartına baÄŸlı bir anlaÅŸma olmalıdır bu. ÖrneÄŸin 100 bin lira ciroya göre konulan yüzde 10 ÅŸartı; ciro 90 bin lirada kalırsa, kirayı 9 bin liraya düÅŸürmemeli, 10 bin lirada tutmalıdır. Böylece kiracı kendisine bir adım yaklaÅŸan yatırımcıya, asgari ödemeyi garanti ederek bir adım da kendisi yaklaÅŸmalıdır. Azınlıkta da kalsalar; kiracıyı elde tutmak konusunda elden geleni esirgemeyen ama gitmekte kararlı olan kiracıya da kolaylık saÄŸlayan yerli AVM patronları vardır. Marka sahipleri içinde de olaya tek taraflı bakmayan ve tüccarca yaklaÅŸan marka sahipleri bulunmaktadır.

Sorun böyle örneklerin azınlıkta kalmasıdır ve bunun için de önemli ihtiyaç, hükümetin AVM’den çıkmak isteyenlere cezasız çıkma hakkı tanıyan bir yol açmasıdır.

Not: Bu hassas dönemde en büyük yanlış; kapalı kalınan süredeki zararların fiyat artışlarıyla telafi yoluna gidilmesidir. Örnek olarak, berberlerin yüzde 40’a varan zamlı fiyatlarını duymaktayız. MüÅŸteri evde otururken cebindeki para artmadı. Bu günler geçer, müÅŸteri de kendi çözümünü mutlaka üretir.

Ayrıca enflasyona katkı boyutu yetkili mercileri ilgilendiren denetim konusudur.

Hatırlatmak istedim!

Ercüment Tunçalp

Yazarımızın bu yazısı Retail Türkiye Dergisi’nde 12 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanmıştır.


PaylaÅŸ

WhatsApp İletişim Hattı